Roxy Ferrari, küçük ve kıvrımlı bedeniyle odanın tam ortasında duruyordu; üzerindeki dar, şehvetli kostüm bütün hatlarını ortaya çıkarıyordu. Karnaval gibi büyük göğüsleri odaya yayılan sıcaklık gibi parlıyor, her hareketiyle sanki ateş saçıyordu. Yılbaşı yaklaşıyordu ve o, hayranlarına özel bir hediye vermek için sabırsızlanıyordu. İncecik elleriyle yavaşça mouseden yapılmış kıyafetinin fermuarını aşağı doğru çekmeye başladı; her sürtünme sesiyle gözleri parlıyor, dudakları hafifçe aralanıyordu.

Göğüslerinin üstü yavaş yavaş açıldıkça alabildiğine beyaz ve dolgun memeleri kendini gösteriyordu. Parmakları arasında sıkıca tuttuğu o sertleşmiş uçlar hafifçe kabarıyor, Roxy’nin nefesi kesiliyordu. Derin bir iç çekişle, kocaman memelerini çıplak bırakırken vücudunun önündeki gözlerin ışığı gibi parladığını hissediyordu; sanki tüm erotik güç bedeninde toplanmıştı.

Heyecanlı ama kararlı adımlarla dizlerinin üzerine çöktü, elleriyle pantolonunun belini indirmeye başladı; orada sakladığı taze amcığını açığa vurmak için can atıyordu. İnceldiği anlarda cildi pembeleşiyor, sıcağın etkisi altındaki teni adeta yanıyordu. Hazırladığı süpriz tam anlamıyla kusursuzdu: Bembeyaz ve tertemiz amcığı, ince dudaklarının arasından çekiştirerek gösterirken nefesini zor tutuyordu.

Kendini tutamayan Roxy, birdenbire ellerini oraya götürdü; sırılsıklam olmuş amcığını ovalayıp okşuyordu. Göğüslerine yaptığı nazik dokunuşlar kadar sertti dokunuşları şimdi; içten içe yanıyor, dayanılmaz bir kökleme arzusu büyüyordu içinde. Dudaklarını büzüp kıvırttıktan sonra hızlıca parmaklarını içine soktu; ıslaklığın artmasıyla birlikte yüzündeki haz ifadesi iyice derinleşti. Kendi kendine inlemekten alıkoyamıyor, bedeninin her zerresinde yükselen o deli tutkuyu hissediyordu.

Sonra kalktı yerinden; üzerindeki kostümle iyice savruklaşan haliyle kameralara döndü ve ardı ardına verdiği ağır nefesler arasında son derece cesur şekilde memelerini sıkarak hayranlarına en ham halini sunuyordu. Göğsünü kaldırıp indirdikçe gözleri ışıldıyor, amcığından fışkıran çapkın nemle beraber sanki bütün dünya onun etrafında dönüyormuşçasına köklüyordu kendini bu anın içine. En sonunda önünde açılmış hayranlarına karşı yavaşça eğilip o ateş gibi amcığını aşağıya doğru uzatarak “Al bakalım” dercesine altta bekleyen sıcak varlığına teslim oldu; kurduğu tüm o güçlü heyecan kopma noktasındaydı ve hem beden hem ruh olarak patlamak üzereydi…

Comments are closed.