Yasemin genç bir kızdı, annesi Elif’le yaşıyor ve üvey babası Murat ile hayatlarına yeni bir düzen kurmuşlardı. Murat, Elif’le evlendikten sonra Yasemin’in hayatında da önemli bir figür haline gelmişti. Fakat bu uyumlu tablo, bazı gerilim dolu anlar yaşamadan devam etmezdi. Her şey, o sıcak yaz günü başladı. Yasemin, uzun süredir devam eden sıkıcı bir ders maratonundan sonra kendini yorgun hissediyordu ve dinlenmek için banyo yapmaya karar verdi. Temizlenip tazelendiğinde ise, üvey babası Murat’ın ona özel alanında ne yapmakta olduğunu fark etti. “Uzun zaman oldu, burada da mı yapmak zorundayız?” diye fısıldadı Yasemin, üvey babasının yanına yaklaşırken. Murat ise bu sözler karşısında duraksadı; son zamanlarda aralarındaki ilişki daha karmaşık ve gergin bir hal almıştı. Yasemin’in bu cümlesi, ikilinin arasındaki duygusal yoğunluğu daha da artırdı. “Bugün son kez olacak.” dedi Murat hüzünlü bir ifadeyle. O an Yasemin, annesinin neden zaman zaman hüzünlü ve düşünceli olduğunu daha iyi anlamaya başladı. Bu gizem dolu çekişme, Yasemin’in içinde hem merak hem de endişe uyandırıyordu. İkisi de bu yasadışı buluşmanın ağırlığını üzerlerinde hissederken, Yasemin birdenbire geldiği gibi odadan çıkarak kendini annesinin odasına attı. Annesi Elif oradaydı ve kızının telaşlı hallerinden bir şeylerin ters gittiğini anlamıştı. “Tanrım! Daha yeni duştan çıkıp ıslandım,” diyerek annesine sarılırken gözyaşlarını tutamadı. Elif kızını sakinleştirmeye çalışırken ona olan sevgisini her zamankinden daha fazla hissettirdi. Bu hassas anlar boyunca Yasemin ve annesi arasında geçmişte hiç konuşulmamış bazı gerçekler su yüzüne çıkmaya başladı. Üvey baba ile ilgili yaşananlar aslında Elif’in de başından geçmiş ancak korkularından dolayı kızından saklamayı tercih etmişti. Annesinin yaşadıklarını duyan Yasemin; sevgi, güven ve ihanet gibi duyguların iç içe geçtiği bu karmaşıklığı idrak etmeye çalışırken kendisini çok daha güçlü hissetmeye başladığını fark etti. Bu durum karşısında nasıl davranması gerektiğine dair net bir yol haritasına sahip değildi ama artık annesiyle birlikte hareket etmenin en doğru adım olduğunu biliyordu. Yatak odasındaki buluşma, aslında her iki kadının da hayatlarında yeni bir başlangıcı simgeleyen bir dönüm noktasına dönüştü. Yasemin ve Elif artık sadece anne-kız değil aynı zamanda birbirlerinin en büyük destekçisi olduklarını da anlamıştılardı. Gün batımına yakın o günün yorgunluğunu üzerlerinden atmak isteyen anne kız, bahçedeki eski salıncağı paylaşıp gelecek için planlar yaparak vakit geçirmeye başladılardı. Yasemin’in gözleri umutla parlıyordu; belki de bundan sonra her şey çok daha güzel olacaktı… Ancak yaşananların unutulması elbette kolay olmayacaktı fakat şimdi yanında ona güç veren annesi vardı.

Comments are closed.