Karanlık bir odada başlayan bu gece, Luna Star’ın o keskin bakışlarıyla alevlenmişti. Brunet saçları omuzlarına dökülürken, altından büyük devasa yaraklar sıraya dizilmişti. Mandingo’nun kocaman sikisi, Rachel Starr’ın dudaklarında kayarken, Luna’nın amcığını doyumsuzca yalıyorlardı. Rachel Roxxx elliyle sertçe elinden tutup onu kendi yönüne çekince, ortam daha da karıştı. Her biri diğerinin bedenini keşfe çıkmış, grup içinde birbirlerinin amlarını gömerek nefes kesen bir şölene dönüşmüşlerdi.
Luna Star derin saksoyu alttan yutarcasına içine çekiyor, Mandingo’nun kara devasa sapını boğazında hissettikçe daha da açılıyordu. Rachel Starr ise iki eliyle birden Luna’nın silik üstünde geziniyor, onlarca parmak hareketi ile amcığını kızartıyordu. Bu yoğun havada, üçlü sikiş tam anlamıyla kontrolsüz biçimde ilerliyordu; hızlı dayamalar ve keskin inlemeler duyuluyordu etrafı kaplayan sessizlikte. Dövme gibi vücutlarına işlenmiş arzularını çığlıklarla dışa vuruyorlar; vicdansızca amlarını sürüp çekiyorlardı.
Bir ara Rachel Roxxx diz çökmüş yanağından başlayarak Luna’nın amcığını emmeye koyuldu ve dillerinin dansı çıplak tenlerinde yankılanmaya başladı. Mandingo ise arka planda Rachel Starr’a dalıyor ve onun sırtına sertçe yaylanıyordu. Luna Star artık dayanamadı; kocaman yaraklardan birini alıp avucuna doldurdu ve albastı gibi sallamaya başladı; içten gelen hırlamalarla birlikte havaya serpiştirilen sıvılar yere damlıyordu. Grup sikişi kat be kat arttı; herkes orada en vahşi haliyle sınırlarını zorluyor, sınırların ötesine geçiyordu.
Sonu gelmez gibi görünen kökleme maratonunun sonunda hepsi ağır nefeslerle yere yığılırken, Luna Star’ın ağzından çıkan son kelimeler bile serseri arzularını haykırıyordu: “Beni yeniden kökleyin… Yeter ki durmayın!” Artık orada kalan tek şey kazanılmış bir zaferin yorgunluğuydu; her biri deli gibi doyup bitirmişti kendini bu taban tabana zıt ama aynı anda birleşen sikişte. Her zerresiyle yaşanmış olan bu cehennem gibi geceyi bedenleri an be an hatırlayacaklardı.
