Summer Hart, sıcaktan bunalmış haliyle Van Wylde’ın kocaman yarak kokusunu içine çekiyordu. Gözleri parıldarken, o devasa amcağının önünde çıplak duruyor, her kıvrımıyla ateşi yükseltiyordu. Ağzını açıp o kalın yumuşaklığa dalma isteğiyle dolup taşan Summer, önce dilini sertçe sürterek blow-job yapmaya başladı. Yarağını eline aldığında parmaklarının arasından kayıp inen kalın sümüklü akıntılar, onu daha da çıldırtıyordu. Sert sert emmelerle adamın amcığını derinlere çeken Summer, ara ara yavaşlayıp içine doldurduğu o kabarık dudaklarını üstüne bastırıyordu. Van Wylde’nin derin nefesleriyle boğuşan bu folloş kız, ardından elleriyle amcığı hızla kavrayarak götüne dayanan kalçalarını ritme uydurmaya başladı.
Daha fazla beklemedi; yere dört nala çöküp hayvan gibi doggystyle pozisyonuna geçtiğinde Van Wylde o büyük kara dövmesini acımasızca içine soktu. Summer’ın baldırlarından tutup bedenini ileri geri savurdukça sarkık göğüsleri yerçekimine meydan okuyordu. Kocaman bubble butt’unu sıkarak kökleyen adamın kemiği kızın amcığında şiddetle sürtünüyor, enerjisi vücudunu yakıyordu. Sonra hızlı bir dönüşle üstüne binip seksi reverse cowgirl pozisyonunda yayılmaya başladı. Kalçalarının altındaki dev dirseklerle adamın kalçasına bastırırken Van Wylde’nın yüzündeki tatminsiz ifade giderek yerini vahşi hırıltılara bırakıyordu.
Missionary pozisyonuna geçtiklerinde Summer’ın büyük göğüsleri adamın gövdesine hem basıyor hem de kafasını çevirdiğinde van Wylde’nin delinmiş suratını izliyordu. İki beden birbirine karışırken sertçe inleten kökleme hızlanmıştı. Yavaş yavaş artan ritimle birlikte folluk kat be kat artarken Summer kendi kendini bırakıyor; ağzından köpükler gelene kadar vajinasına dayanan o iri kemiğin boşalmasını bekliyordu. Son an yaklaşınca yüzüne sıçrayan sıvıyı yalayarak emdi ve tekrar ayağa kalktı, bedenindeki o ezeli sıcaklığı hissettiği her saniyede yeni bir sikis fırtınası için hazırdı.
