Rissa May’in iri göğüsleri, odanın loş ışığında parıldarken Manuel’in dev gibi yalağını fırlatması için sabırsızlanıyordu. Büyük aşk günü bahanesiyle başlayan bu helak edici sikiş seansı, ilk anda bir el devirmeyle patladı; Rissa’nın ince elleriyle adamının kocaman yarak başını kavrayışı, dudaklarına doğru alçalmaya başladığında ortamın kokusu iyice yoğunlaştı. Ağzını açıp yarak ucunu yalayıp emmeye koyulan melez folloş, Manuel’in boğazına doğru inen diliyle birlikte nefesini kesiyordu. İnce dudaklarıyla o sert yalağı öyle bir gark etti ki adamın kasları gerildi, yumruğunu sıktı; ama Rissa durmuyor, her seferinde daha hızlı ve derin çekiş yapıyordu.

Manuel gözlerini kapatmış, bedenini titretirken onun o deli yutkunuşuna teslim olmuştu. Rissa’nın şehvetli bakışları adamı bambaşka hale getirirken, göğüslerinin arasındaki terli ve kabarık amcığına da zaman ayırmıyordu. İki eliyle sıkarken bir yandan ısırıyor, çekiyor; orada yaşanan bu amcık seansı odayı iyice ısıttı. Sonra aniden dönüp arka masaya yaslandı; kalçasını şuh şuh sallayarak büyük çift dörtlüğünü gösterip “Kökle beni…” diye çığlık attı. Manuel de dayanamayıp üstüne çöktü; iri öküzünün her kökü girişte doluşunu hissedip inlettiler evi.

Her itişte Rissa’nın amcığı oynaşıyor, adamın kıçından inlemeler yükseliyordu. Ağızdan ağıza küfürler ve ahlamalar arasında sert köklemeler devam ederken sonunda Manuel ağzından köpükler saçtı. Rissa ise yüzünde ezik bir zafer ifadesiyle kendisini iyice boşalttı; büyük aşk gününde seninle böyle tepinmek vardı dedirtiyordu adama… Tepeden tırnağa birbirine geçen bedenlerdeki ateş yerini derin bir tatmine bırakırken ikisi de huysuzca nefes alıp verdiler, o anın hazzıyla darmadağın oldular.

Comments are closed.