Hava dışarıda kasvetli ve soğukken, üç eski dostun sıcak bir otel odasında buluştuğu o özel an gelir. Riley, Jane ve Rob; dostluktan daha derin bağlar kurmaya karar vermişlerdir. Bu, özel bir günün başlangıcıdır çünkü bugün Rob’un doğumgünüdür ve Jane ile Riley ona unutulmaz bir hediye vermeye kararlıdırlar. Jane, göz kırparak “Bugün senin için çok özel bir şey planladık,” der. Riley ise hafif bir gülümsemeyle onaylar; “Evet, ve bu süprizde büyük bir rolüm var.” İkisinin de gözlerinde şehvetle karışık bir neşe vardır. Rob şaşkınlıkla ve aynı zamanda merakla onlara bakarken, içten içe bu sürprizin ne olabileceği konusunda tahmin yürütmektedir. Odaya girerlerken Jane, Rob’a yaklaşır ve alnından öper. “Mutlu yıllar!” diye fısıldar. Arkada ardına Riley de yanlarına gelir ve omzuna dokunarak “Seni çok seviyoruz, bugün buradayız çünkü sen bizim için çok özelsin,” diye ekler. İki kadın arasında gidip gelen Rob, bu cümlelerin ardından kalbinin daha hızlı attığını hisseder. Jane, yavaşça Rob’un kulağına eğilir: “Sence iki en iyi arkadaşın birden seni nasıl şımartabileceğini hayal edebiliyor musun?” Bir yandan da Riley elini Rob’un eline alır ve nazikçe sıkar. Bu soruyla Rob’un yüzünde beliren ifade her şeyden haberdardır. Riley artık daha cesur adımlar atmanın zamanı olduğunu düşünürken, usulca “Bu gece sana unutamayacağın anlar yaşatacağız,” diyor. Jane ise güler yüzle yerinden kalkarak müziği açar. Oda birden bire ahenkle dolarken, üçlü arasındaki elektriklenme giderek artmaktadır. Rob’un doğumgünü kutlaması yavaşça ateşli bir hal alırken, Jane ona yaklaşıp baştan çıkarıcı hareketleriyle dans etmeye başlar. Riley ise bu manzarayı izlerken Rob’un diğer yanına geçip ona sarılır. Artık üçlü arasındaki mesafeler tamamen ortadan kalkmıştır. Jane’in liderliğinde başlayan flörtleşme seansı, Riley’nin de katılımıyla daha da ivme kazanır. İçten içe hem heyecanlanan hem de bu duruma kendisini bırakan Rob için akşam daha da ilginçleşir. Jane ve Riley’nin elleri zaten uzun zamandır saklamaya çalıştıkları ama artık açığa vurdukları duyguların rehberliğinde hareket etmektedir. Gecenin ilerleyen saatleri boyunca sınırları zorlayan bu doğumgünü partisi mutlulukla sonlanacaktır; ancak bunun için henüz gitmesi gereken birkaç durak vardır. Birbirine kenetlenmiş üç beden sanki uzun süredir beklenen bir buluşmayı kutlar gibi coşkuyla doludur. Riley ve Jane’in desteğiyle geçirdiği bu geceyi hiçbir zaman unutmayacak olan Rob sonunda ne kadar değerli olduğunu anlar—iki muhteşem kadının gözünde nasıl önemli olduğunu fark eder. Her dokunuştaki samimiyetleri sayesinde yaşadığı en güzel doğum gün isteklerinden birinin gerçek olduğunu idrak eder. Ve böylece perde kapanmadan hemen önce Riley inceden gülümseyerek “İyi ki doğdun,” dediği anda odada bulunan tüm kalpler birden titrer; çünkü paylaşılan bu dakikalar sadece fiziksel değil, ruhsal olarak da üç dostu birbirine daha da yakınlaştırmıştır.

Comments are closed.