Çılgın bir gece, Juan’ın Latin güzeliyle buluşmasıyla alev aldı. Kadının gözlerindeki ateş, onun içgüdülerini körüklüyordu; elleri bedenine değdikçe teni ürperiyordu. Juan, uzun ve kalın yarağını gömmeden önce amcığını tatlı tatlı ıslattı, kadının dudakları arasında sakso yaparken çıkardığı kısık inlemeler ortalığı yaktı. Folloş’un dili etrafında dolanırken, amına dayandığında derin bir hışırtıyla sesler yükseldi.
Kadın sırtüstü yattı, bacaklarını açtı; Juan bir an tereddüt etmedi ve kalın kökünü tam amcığın deliğine sürdü. İlk saplamayla birlikte her ikisinin de nefesi kesildi. Kadının amını iliklerine kadar dolduruyor, sert ve hızlı hareketlerle içine işliyordu. Dudaklarından çıkan inlemeler ve boğazından gelen hırıltılar ortamı daha da çılgınlaştırıyordu. Sert dayamalar eşliğinde amcığını derinlemesine soktuğu anlarda kadın kendinden geçiyor, bedeninin her zerresi hazzın pençesine düşüyordu.
Juan’ın iki eli kadının bele yapışmıştı, kökleme hızını artırdıkça kadın avuçlarını yatağa yumrukladı. Amından gelen sert vuruşlar kadını delirtiyor, boğazına dolan o sıcak kasveti hissettiriyordu. Birkaç dakika içinde her ikisi de tepeye doğru yol alıyordu; kadın amcığını çekiştirmeye başladı kendi kendine, Juan ise daha vahşi şekilde sikmeye koyuldu.
Sonunda kadının bağırışlarıyla birlikte karnına sıkıca boşaldı; uzun ve sıcak spermleri amcığının içine dökülürken ikisi de titredi, nefes nefese kaldılar. O an her şey durdu; sadece bedenlerin yoğunlaşan haz sesi ve birbirine sarılmış iki yorgun savaşçı vardı odada. Erkek adam gibi köklüyor, kadın da deli gibi inletip amını açmıştı bu cehennem akşamında.
