Yavaş yavaş gerilen o ilk buluşmanın havası, karanlık odada yükselen nefeslerle doluydu. Siyah adamın kasları sertleşirken, genç kızın bedenindeki heyecan dalga dalga yayıldı. Daha önce hiç böyle bir yoğunluk hissetmemişti; her hareketiyle hem korkuyor hem de arzuyla yanıyordu. Adamın iri elleri, onun narin vücudunu keşfetmeye doymuyor, içgüdüsel bir sahiplenişle amcığını okşayıp dudaklarına götürüyordu. Yumuşacık dilinin kıvrımları arasında kaybolurken, kızın dizleri titriyordu.

İlk sakso anında ağzına gelen yarak, onu bambaşka bir aleme sürükledi. Sert ve kalın kökünü derinlere çekip boğazının dibine kadar dayayan adam, onu inlete inlete orgazma götürebilmek için elinden geleni yapıyordu. Kızın gözleri büyümüş, hiç böyle hırçın ve vahşi bir sikiş yaşamadığını kabullenmişti artık. Aralarındaki bu farklılığın verdiği elektrik her dokunuşta daha da alevleniyordu. Adam arkasına kayıp kadın vücudunu yere paralel yatırdıktan sonra sıkıca sardığı bele rağmen etini koparır gibi içine girmeye başladı.

Her girip çıkışıyla amını öyle şiddetle dövüyor ki, kızın tüm bedeni titriyor; acı ve haz birbirine karışıyordu. Gözlerini kapatmış ama içeride olan biteni iliklerine kadar hissediyordu. Ağzından kaçan inlemelerle adamı daha da kamçılamaya çalışırken, adam da kendini frenleyemeyip hızını katıyordu; amcığa vurdukça vuruyor, sınır tanımadan kökünü sokuyordu içine. Kadının sırtındaki ter damlaları ve yüzündeki hamam böceği hali bu pisliğin üstüne tuz biber ekiyordu.

Sonunda o beklenen zirve kapıya dayandı. Kadının bağırarak çıkardığı inlemelerle birlikte adam da kopardı; içini boşaltıp bedenini tamamen serbest bıraktı. İkisi de nefes nefese kalmıştı ama arasındaki o yasak ve tutkulu bağ çözülmemişti hâlâ. O geceye ait her çekişte damarlarında dolaşan o çıplak enerji uzun süre unutulmayacak cinstendi; veriliğin dışından gelip en derinlerine saplanan kaba dayamanın tadını ilk defa böyle aldı kadın.

Comments are closed.