Koyu tenli Arap kızının gözlerinde hem korku hem de sinsi bir arzuyla karışık heyecan okunuyor. O daracık odaya adım atan iri yarı zenci, kara yumuşak devasa yarakla hemen kıza yanaşıyor. İlk dokunuşları sert, acıtıcı ve haddinden fazla meydan okuyucu; elleri kızın ince boynunu sıkarcasına kavrarken, dudakları amcığın kenarlarında gezip dişi acımasızca tırmalıyor. Kız çaresizce hava kaçırırken, derin bir nefesle amcığa yaranmaya başlıyor; dilini keskin bıçak gibi gezdirip her hareketiyle efendisinin egosunu besliyor.
Adam sapını iyice çıkarıp kızın küçük, sıkı amcığını gözleriyle ölçüyor. Sonra aniden durmuyor, hızını artırıp kaba saba biçimde içeri dalıyor. Kızın ince bedenini yırtarcasına içine alırken çıkardığı acı ahlar odayı dolduruyor. Her köklenişte kızı biraz daha esir alıyor, kalçasını sertçe tutup kendi ritmine zorluyor. Amcığından gelen ıslaklık onun da canavarca iştahını körüklüyor ve azgınca inlemeleri birbirine karışıyor.
Kadının can havliyle direndiği anlarda bile adam yorulmadan gömülmeye devam ediyor; kıza hükmetmenin verdiği güçle her seferinde daha derine iniyor, resmen damarlarına kadar işlemiş o kara devasa şaftıyla yaktığı yerleri büyütüyor. Bir anda sert dayamasıyla kızı masanın üzerine çökertiyor, kalçalarından tutup kaldırdığı gibi üstüne çekerek deli gibi kovalamaya başlıyor. Amcığın içinden çıkan keskin çığlıklar arasında adamın nefesi hızlanıyor; sanki bütün dünyayı tek bir anıya bağlamışçasına deli gibi köklüyor.
Sonunda dayanılmaz doruk noktasına gelip o kara pamuğu zorla salarcasına boşaltıyor; sıcak sıvısı amcığa dolup taşarken kızın tüm bedeni titriyor, gözleri kapalı halde hazdan parçalanıyor. O andaki vahşi coşku ve kontrol dışı feryatlar ortamda yankılanırken arap kızının küçücük bedeninde yaşanan bu barbarca sikmenin izleri hiç silinmeyecek şekilde kazınıyor akıllara…
