April Olsen, kıvırcık kahverengi saçlarıyla sertliğin tam ortasında, Keiran Lee’nin kocaman yaraklarını yalamaya doyamaz haldeydi. Gözlerinde ateş, dudaklarında ıslaklığın verdiği tutku vardı. Keiran, onun sırtına bastırırken, amcığını derinlemesine içine alıyor; dişi köpek pozisyonunda hızla ve acımasızca götünü kırbaçlıyordu. April’in kıllı amcığı, Keiran’ın kalın yarak halkaları arasında sıkışıp kalmıştı; her inleyişinde o deli hırsa kendini kaptırıyordu.
Bir yandan göğüsleri öne fırlamış, diğer yandan elini hızlıca aşağıya indirip kendi ıslaklığına dokunuyor; amcık deliklerini daha da açmaya çalışıyordu. Keiran Lee durmuyor, her gidişinde April’in çılgınca iniltisini duyuruyordu. Derinlerden gelen her dayama onun bedeninde yankılanıyor; göbeğine kadar hissettiği bu sertlik onu çıldırtıyordu. Sonra aniden döndü ve kızıldı: “Daha hızlı!” diye bağırdı. April cevap verdi; dizlerini kırıp bacaklarını daha geniş açtı ve sikiş şiddetlendi.
Keiran şimdi onu yan yatırmıştı, yanağından öpüyor ve büyük yaraklarını aynı anda hem götüne hem de amcığına sokuyordu. İki deliğin içinde kalın kütüğünü hisseden April’in nefesi kesilmişti ama dayanıyordu. Göğüsleri yerinden fırlayacak gibi titriyor, sakso çekmek için ağzını açtığında Keiran sertçe kafa atıyor ve tek seferde götüne patlatıyordu. Her iniltisiyle biraz daha kendinden geçiyor, bedeninin köleliğini kabul ediyordu.
Kökleme devam ederken artık anal boşluğu yayılmış ve sıvılar dışarı taşmaya başlamıştı. Keiran’ın son hamlesi gelmişti; yumruğunu sıkıp hızlandıktan sonra içini tamamen doldurdu. Ağzıyla çıkardığı sessiz inlemelerle birlikte vücudu sarkıyor; iğrenç bir anal kremalı tat bırakarak bitirdiği o meşhur dayama… Yumuşacık cildi içinde kalan koyu sıvıyla parıldarken April bütün o vahşi sikişten geriye kalan sadece ağırlaştırıcı hazla şaşkındı ve yorgun düştü.
