Üstü çıplak, kıvrımlı o vixen, odanın köşesinde belirdiğinde hava aniden değişti. Büyük, kabarık göğüsleri ve sıkı poposu ile her hareketiyle yaramaz bir davetkar gibi yaklaştı. Yumuşacık dudakları arasında nazikçe sarkan dilinin ardından salyalar hafifçe süzüldü; oradaki heyecanı hissediyordun. Gözlerini hiç kırpmadan, deli dolu bakışlarla seni içine çekti. O an, sertleşen yarak çıkmaya hazırdı; içindeki sabırsızlığı dizginleyemiyordu.
İlk hamlede tadını çıkardı: amcığını dudaklarına aldı, sıcak nefesiyle sarmaladı. Sakso yaparken dilini sinsice gezdirdi, yaladı yumuşak derisini. Hırçınca çekiştirirken kocaman yumrukladı ağzını, hem kendini hem seni delirtti. “Daha sert!” diye homurdandı boğuk sesle; emme gücü artmıştı. Göğüsleri titrerken tüm bedeninde o kahrını yaşatıyordu. Her folloşun dibine kadar sokulmuştu sanki.
Sonra elini kaydırıp yanaktan aşağı indi; ince beli kavradı, kalçasına sertçe vurdu ve sonra kıvrımlarının arasına sakladığı sikinin damarlarını hissettiğin anda gözlerini kırptı. Saksoya ara verdiğinde dedin ki: “Şimdi içime gireceğim.” İnatçı ve coşkun haliyle hemen sırt üstü yatırdı seni; ılık amcığını açtı bacakların arasına yerleştirip önce yavaşça soktu içine. Poponun sıkı kasları etrafa yayıldı, amını parçalayan penisin her inip kalkışında acıyla karışık bir zevk fışkırıyordu.
Köklemesini hızlandırınca seslerin yükseldi: “Ahhh! Sok beni daha derine!” diye bağırdı azgınca. Kendi arzusuyla çarpan kalçaları öyle canavarca hareket ediyordu ki ortam alev aldı sandın. Amcığın tamamen dolup çatlamak üzereydi; vajinadan gelen taze ısının altında erimeye başladı resmen. Sonunda o katil tekmelerden biri geldiğinde tüm bedeninde boşalmayı hissetti; sıcak sıvısı içine patladı ve yayılırken sen de onun çılgınlığında eridin.
Nefes nefese kaldığınız ama hala tutuşan bedenlerinizle anladınız ki bu sadece başlangıçtı; çünkü o vixen asla kolay pes etmeyecek gibiydi…
