Bıçak gibi keskin bakışlarıyla odaya girdi, yılların verdiği tecrübe ve yıpranmış ama hâlâ diri bedenini sergileyen güzel bir cougar olarak. O, sadece yaşını değil, içinde yanan o deli arzuyu da taşıyordu. İlk dokunuşu bile sertti, parmakları fena halde açtı amcığını; inatçı gecelik kumaşı üzerindeki teni yalayarak yavaş yavaş indirirken, içten gelen kükremesiyle adeta avına kilitlendi. Gözlerindeki açlık, sıradan bir folloşa benzemezdi; ondan beklenen tek şey vardı: acımasızca kökleme.
Yağmurlu bir geceydi belki de bu hengamenin başladığı an. Yarağını çıkarmadan önce gözlerinin içine baktı, “Seni parçalarım,” dedi nefes nefese ve ardından hızlıca dudaklarını üstündeki lezzetli amcığa indirdi. Kuru bir ısırıkla başlayıp derinleştirdi saksoyu, emişi arttı; adamın nefesi kesildiğinde bilirdi ki işin sonuna doğru gidiyorlardı. Sonra bacaklarının arasına geçti, fotojenik vücudunu yerleştirip dar amcığına soktu yarakla birlikte. İlk girintide acıtmasına izin vermedi ama sonra cızırtıyla beraber rahatladı amcığı; o kendi içinde kendine hakim olamıyordu artık.
Her infilak edişinde kadının kalçaları yere vuruyor, amcığın derinine iniyor; her hareketinde sertçe çekiştiriyor onu. Dudakları arasında bu sert tempoda inleyen “Ah!” sesleri karışıyor odanın loş ışığına… Yarağını kafasına kadar sokarken burnuna kadar varan kokuyla doluyordu ortam. Kadının elleri kalçasından sıkı sıkıya tutuyor ve adeta omuzlarına yüklenip daha sert dayama yapıyordu.
İlerledikçe tempo hızlanıyor, kuyruğu üstünde dönüp duruyordu. Kadın sabırsızdı, gücü yettiğince tane tane köklüyordu yoksa dayanır mıydı? Her sikinti turu daha da çıldırtıcıydı; dudaklarından çıkan vahşi hırıltılar testislerini sarsarcasına yankılanıyordu. Sonunda deli gibi titremeler başladı; o da son hamleyi yaptı ve yarak deli gibi boşaldı kadının amcığına. Sıcağı teninde hissetmek onu çılgına çevirmişti.
Tam bitmediğini hissediyordun; kadın kendini bıraktıkça daha da azgınlaşıyor, bunu fark eden adam da dalga dalga girdikçe gövdesine daha vahşi dayamalar yapıyordu. Sonunda ikisi de kendinden geçip birbirlerinin vücuduna sıvılar saçarken orada kaldılar: kirli isteklerin pençesinde yenilmiş iki canavar gibi…
