Mary Rock, çılgın bir istekle odanın ortasında belirdiğinde havanın aniden değiştiği hemen hissediliyordu. Gözleri parlıyor, dudakları hafifçe aralanıyordu; içinde patlamaya hazır bir volkan gibiydi. Yavaşça yaklaştı, iki adamın arasında sıkıştı kaldı. Göğüslerinin yumru yumru titreyişi ve kalbinin deli gibi atışı ortamda yanan ateşi daha da körüklüyordu. Mary’nin sıcak nefesi enselerine değiyor, sözleri sertçe sarkıyordu: “Hadi ikiniz birden bana girin.” Keskin bakışlarıyla adeta onları provoke ediyordu.
İki adam anında harekete geçti, aralarındaki elektrik artmıştı. Mary’nin teni terle kaplı, yaraklarının sertleşmesiyle birlikte o çıldırtıcı koku ortaya çıkıyordu. Bir adam saçlarından tutup başını geriye attırırken, diğeri hızla alttan sokulmanın yolunu arıyordu. Mary’nin amcık kenarlarına doğru uzanan parmaklar, acımasızca sıkarak onu delice hazza sürüklüyordu. Sıkıca kapattığı gözleri arasından kaçan iniltisi odayı tırmalayan hırçınlıkta yankılanıyordu.
Adamlardan biri sertçe Mary’nin içine gömülüyor, her kökleyişinde amını paramparça ediyor gibiydi. Diğerinin burnu kadının boynunda gezinirken parmakları azgınca saksoyu aralıyordu. Aynı anda dört elle saldırıyorlardı; Mary’nin bedenini kendi savaş alanlarına çevirmişlerdi sanki. Her saplama derine indikçe onun içi yanıyor, tatlı acılarla doluyordu. Kadının dili dışarıda, hırıltılı nefesleri arasında “Yavşaklar… Daha hızlı!” diye bağırmasıyla ortam iyice alevlenmişti.
Dudaklarından çıkan çığlıklar yükselirken Mary tam anlamıyla tutturmuştu kendini bu hastalıklı oyuna. İki adamın da yarakları kızarmış, elleri titriyordu artık; amcığını çekiştirip üstüne boşalmaya hazırdı her ikisi de. Sonunda tempolarını iyice artırıp üst üste boşaldılar; sıvıları kadının içine akarken o deliriyordu resmen. Yüzündeki ifade hem dayanılmaz hem de tatmin olmuştu; tamamen teslim olmuş haliyle yatakta yayılmıştı. O an en yabanî sikişin ta kendisiydi; kirli arzular ve vahşi doyumun birleştiği tekil bir patlama yaşanmıştı orada.
