Kat Dior, sırtüstü yatarak masaj masasının üzerinde bedenini tamamen salmıştı. Devasa göğüsleri hafifçe yükselip alçalırken, elleri sırtındaki adamın kollarını sıkıca kavramıştı. Masaj yapan adam, yağlı ellerini Kat’ın dolgun kalçalarına kaydırıp eteğini yukarı doğru çekti. Amcığını dolduracak anı sabırsızlıkla bekleyen Kat’ın gözleri yarı kapalıydı; vücudu her dokunuşta daha da ısınıyordu.
Adam, parmak uçlarıyla amcığının kenarlarını okşayıp yavaşça süzdürdü oraya. Kat soluğunu tutuyor, o yoğun hisle bedeninin tepki vermesine izin veriyordu. Yumuşak dudakları aralandı; “Daha da derine sok,” diye hırıldadı, göğsünü sertçe kaldırıyordu. Adamın eli kıvrılarak amcığına girdiğinde sanki ateşler içindeydi; dibiyle vurdukça Kat’ın içinde sanki tsunamiler kopuyordu.
Masajdan seksiğe geçti ritimli ve sert… Adamın köklediği amcıkla birlikte Kat’ın iri göğüsleri de şiddetle zıplıyordu. Onun her inleyişinde adam biraz daha derine, biraz daha acımasızca dalıyordu kat’mın içine. Amını parmaklayarak destekliyordu, iki boşluğu aynı anda hırpalıyor gibiydi; her seferinde ikisinin de sınırlarını zorlayan bir oyun bu. Terler üstünde, nefesler kesik kesikti, ama kimse durmayı istemiyordu.
“Amını daha hızlı çek,” diye bağırdı Kat birdenbire. Adam da kelimesiz itaat etti; avucunda ve dilinde döndürdüğü saksonun yanı sıra kalçalarıyla köklemeyi artırdı. Amcığı tamamen doldurduğunda Kat artık kendinden geçiyordu; sarsıntılar içinde bedeni kasılıyor, gözlerini sıkıca kapatıp önümündeki zevkin doruğuna koşuyordu.
Son darbeyi indirdi adam sertçe. Kat’ın amındaki sıcaklık zirve yaparken o güçlü boşalma sesi duyuldu odada; öyle bir dayama ki Kat’in bütün bedenine yayılan titremeler bastı her şeyi… Nefesi düzensiz ve hırıltılıydı, ancak yüzünde tatmin dolu o vahşi gülümseme eksik olmuyordu hâlâ… Gözlerini açtığında sadece istek ve haz kalmıştı geriye—o an, gerçek anlamda köklenmiş ve inletilmişti!
