Kadının suratındaki arsızlık, odanın havasını anında yaktı. Yarağını ısıran o pis bakışlar, adamın beynini patlatıyordu. Kadın diz çöküp saksoyu eline alırken, dudakları amcığını sarmaya başladı. Öyle bir emiş yapıyordu ki, adam yerinde duramıyor, boğazına dolan o sıcaklığı hissettikçe kendini kaybediyordu. Kadının dili sertçe kayıp inceden ine doğru gezdikçe, adamın içi kıvranıyor, kasları gerginleşiyordu. Hemen yakaladı fırsatı; kadının saçlarını kavrayıp kafasını kaldırdı ve hırçınca dayadı amcığını içine. Kadın çıldırmışçasına derinlere çekti her seferinde yarak kalbine kadar indi.
Her sapta kadın daha da hızlı, daha da acımasızca göğsünü sırıtırken, adam nefesini sıkıştırmaya çalıştı; amcığını robin içinde hapseden bu folloşun lisanı adeta ateş püskürüyordu. Sikiş öylesine vahşiydi ki duvarlar titriyor, kadın kendini bırakarak parmak uçlarında dönüyordu. Amcığı tam anlamıyla deli gibi sömürüyor, kendi bedeninin sınırlarını zorluyordu. Sonunda adam dayanamadı; kadını ters çevirip kalçalarından tuttu ve sert bir kökleme ile yarakla amcığını dibine kadar ezmeye başladı. Kadın acıyla karışık bir zevk çığlığı attı; amcığa karşı koyamıyor, içine akan her hamlede biraz daha çökerken acıdan çok hazzı hissediyordu.
Son vuruşlarda kadın iyice gevşedi, kalçalarını ritme bırakıp adama teslim oldu. Adam ise tüm gücünü toplayıp en dibinden boşalırken kükredi: “Amını sikeyim!” Kadının yüzü bastığı terden ışıldıyordu ve artık bedenleri birbirine tamamen karışmıştı. O an yaşanan pislik ve kirlenme arasında tek gerçek vardı: Bu sert, arsız sikiş ikisini de yerle bir etmişti.
