Savannah Bond, altın sarısı saçları omuzlarına dökülürken odaya hakim olan yoğun erotizmi hemen hissettiriyordu. Gözleri sinsi bir alevle parlıyor, büyük göğüsleri ve jilet gibi tıraşlı amcığıyla bütün dikkatleri üzerine çekiyordu. Derin nefesler alıp vermeye başladığında vücudu adeta avlanmaya hazır bir yırtıcı gibiydi. Kocaman yarak masanın kenarına dayanmıştı; Savannah’nın esmer tenine karşı bembeyaz teniyle tam bir kontrast yaratıyordu. İri poposunu geriye itip, sert kalçasını adamın sivri köklesine hizaladığında o an başladı artık.
Yarak o gıcır gıcır tıraşlı amcığın içine deli gibi dayandı, ilk girişinde bile savannah boğazına kadar inlemişti. Sadece anal değil; onun sıcak ve dar deliğine dolan kalınlık, her hareketinde daha da derine saplanıyordu. Sertçe götüne kökleyip sonra hızla çekiştirirken yüzünü çevirdi; adamın kabaran yarak başında salyalar akar biçimde sertçe çekerken ağzını açtı, saksoya başladı. Ağzının içinde yumuşak dilli ama acımasızca emiliyor, yarak gırtlağına bastıkça boğuk inlemeleri büyüyordu.
Doggystyle pozisyonunda arkasından sımsıkı saran elleriyle bele geçerken, hırsla kovalamaya devam etti adam. Kalçalarını ritimli ritimsiz ileri geri sallıyor, zenci gibi kocaman assını paylarken onun geniş alnında ter damlaları birikiyordu. Savannah’nın yüzüne fışkıran bolca meniyi yalamadan bırakmadı; “Al bakalım şunun tadını” dercesine yalayarak onu zehirliyordu.
Sonra ters binek pozisyonuna geçtiğinde göğüslerini titreterek tamamen kontrolü eline aldı; iri yarak ona sıkıca girerken kendini bırakmıştı. Tepeden tırnağa dolu dolu bir sikişti bu: sert dayama, yanakları kırmızı kırmızı eden inleyişler, ısırılan dudaklar… Sanki saplantılı bir arzuyla birbirlerine sarılan iki hayvandan farksızlardı. Son darbeyi vurmadan önce Savannah’nın tüm vücudu titredi; ardından patlayan boşalma sesiyle adamın sıcak sıvıları kaygan amcığın içine doğru fışkırdı, o yoğun an’ı taçlandırdı ve ikisini de bitap düşürdü.
