Oda karanlık, ama içindeki hava hemen hemen alevlenmişti. Bruce Venture, iri yapılı yarakını dev gibi doğrultmuş, karşısındaki küçük bedene sahip Jazmin Luv’un pembe saçlarını sıkıca kavrayarak köklemeye başlamıştı. Jazmin’in ipeksi amcığı tıraşlı ve ıslaktı; her göğsünün doğal kıvrımıyla beraber deliklerinden sarkan piercingler, hırçınlığın ve hazın bir işaretisiydi. Kadın doggystyle pozisyonunda diz çökerek Bruce’un deli gibi içini şiddetle hissetmeye başladığında, teni terden parıldıyordu. Derinlerden gelen nefes alışları karışık bir arzunun yankısıydı.
Bella Luna ise yan tarafta yerini almış, reverse cowgirl pozisyonuna geçip kalçalarını ritmikçe sarkıtarak iki-tone Malone’nun iri sopasını içine çekiyordu. Etrafındaki sıcaklık yükselirken, üçlünün arasında gerçek anlamda sınır tanımayan bir sikiş fırtınası patlak vermişti. Jazmin, Bruce’un kocaman yarakını ağzına alıyor, derin boğazla sakso yaparken burundan aldığı nefesle inlemeleri daha da tuzlu hale getiriyordu. Her emişinde yarak uçlarının amcığını yalayan ıslaklık artıyor, yoğunluk çığrından çıkıyordu.
Bella’nın sert kalçaları Malibu yatağın yumuşak dokusunu titretiyor; aralarındaki ateş yüzünden nem dolu amcıkları yavaşça birbirine sürtüyordu. Scissoring anlarında bedenleri birbirine kenetlenip bolca likit paylaşıyorlardı: Bella ve Jazmin’in ıslaklığı çıplak tenlerin arasına sinmişti adeta. Bruce ise tek bir an bile durmadan köklemeye devam ediyor; her inişiyle Jin’deki tekinsizliği büyütüyor, amacını net belli ediyordu: kontrolü kaybetmek.
Nihayetinde yoğunluğun zirvesinde Bruce’un hortum gibi köpüren beyaz sıvısı cehennem azabıyla paspas olmuş amcıkta boşaldı. Jazmin üstünde inlediği sırada ağzını açıp o ağır yükü yutkunarak içine çekti; Bella da yanında zevkten çıldırmış biçimde sırtüstü serilmiş ancak hala titriyordu aralarında geçen sert dayamalar yüzünden. Üçlü bu anlamsızca sert ama tutkulu oyunda dümdüz parçalanırken ortam fazlasıyla kızgın ve kirliydi—kimse durmaya niyetli değildi artık.
